Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, pazar günü yapılacak seçim öncesinde çalışmalarını İstanbul’da sürdürüyor.
Erdoğan, AK Parti’nin Sultanbeyli ilçesinde düzenlediği mitingde konuşma gerçekleştirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:
– 14-28 Mayıs seçimlerinde Sultanbeyli, Cumhur İttifakı’na milletvekilliğinde yüzde 64 ve cumhurbaşkanlığında yüzde 67 oy oranıyla destek verdi. Sizlere teşkkür ediyorum. Sultanbeyli ile bizim aramızdaki gönül bağı çok eskidir. Hem de çok derindir.
– İstanbul’un yaşadığı çarpık şehirleşme sürecinin en ağır sonuçlarından görüldüğü yerlerden biri de Sultanbeyli’ydi. Buraya gelen insanlarımız hep sahipsiz bırakıldı. Bu ilçemiz bir dönem ülkemizdeki hak ve özgürlük gasplarının adeta sembol yeri haline getirildi. İnsanlarının sırf inançlarından, kıyafetlerinden dolayı taciz edildiği Sultanbeyli, vakur duruşuyla bu badireleri geride bıraktı.
“Ayrımcılığa maruz kaldık”
– Bizim hikayemiz de Sultanbeyli’nin durumundan farklı değil. Emperyalistlerin uzantıları vesayetçilere ve darbecilere eyvallah etmediğimiz için önümüzde tuzak üzerine tuzak kuruldu. Masumlara uygulanan zulme karşı koyduğumuz tavız için ayrımcılığa maruz kaldık.
“Son 5 yılda tersine döndü”
– Şimdi ülkemizi yeni bir döneme hazırlıyoruz. Türkiye Yüzyılı aynı zamanda belediyeclik hizmetlerinde yapacağımız tarihi atılımlarla şehirlerimizin de yüzyılı olacak. İstanbul’da 30 yıl önce başlattığımız yere yönetim hamlesi son 5 yılda tersine dönmüştür. Şehri yönetmesi gerekenler İstanbul’dan başka her işle uğraştıkları için bırakın yeni projeyi, devraldıkları yatırımları bile sürdüremediler. İşte şu anda İstanbul’u yöneten büyükşehir belediye başkanının acaba Sultanbeyli’ye en ufak bir yatırımı oldu mu?
“İstanbul içler acısı bir hale geldi”
– Büyükşehir belediyesinden ne diyor; ‘tam ileri.’ Sen tam gaz geri gidiyorsun. Sultanbeyli’yi bir defa hiçbir zaman kalkıp da sahiplenmedin. Ulaşımıyla, çevresiyle, depreme hazırlığıyla, sosyal belediyeciliğiyle İstanbul içler acısı bir hale gelmiştir. Lazım olduğunda ya tatilde ya büyükelçilerle Sarıyer’de balıkta…
– Bu şehrin sorunlarını bunlar çözebilir mi? Ya İstanbul’a aşkla bağlısınız ya da gönlünüzde başka hesaplar var. Bu şehir hiç kimsenin atlama taşı, basamağı, finans kaynağı haline getirilemez.
– İstanbul’a böyle bir zulüm yapılmasına rıza gösteremeyiz. Fatih’in emaneti İstanbul’un bu hale düşürülmesine vicdanımız el vermez. Yaşananlara seyirci kalamayız. Bunun için ne diyoruz? Yeniden İstanbul diyoruz.
– İstanbul’un birinci önceliği depreme hazırlıktır. Son dönemde bu konuda bir çaba, proje, icraat gördünüz mü? Hayır. Çünkü depreme hazırlık için kullanılması gereken kaynaklar bavul bavul dolar, avro oldu. Ve bunlar bir yere götürülüyor. Nereye götürülüyor? Depreme hazırlık için sarf edilmesi gereken vakit, delege avlarında, DEM’le pazarlıkta…”
“650 bin konut 5 yılda dönüşecek”
– Bilim insanları her gün İstanbul’u depreme hazırlayın diye ikaz ediyor. Biz işte bu sebeple İstanbul’da afet bölgelerindeki çalışmalarıyla milletimizin takdirini toplayan Murat Kurum kardeşimizi büyükşehir adayı olarak belirledik. Allah’ın izniyle bu kardeşiniz yaklaşık 5 yıl İstanbul’a büyükşehir belediye başkanı olarak hizmet etti. Sonra beni başbakanlığa gönderdiniz. Sonra cumhurbaşkanlığına. Ve dediniz ki İstanbul emin ellere teslim. Şimdi de emin eller Murat Kurum kardeşim ve ilçe belediyeleriyle gerçekleşecek.
– Önümüzdeki 5 yılda İstanbul’daki depreme dayanıksız yapıların hepsini dönüştürecek. Tam bir seferberlik anlayışıyla çalışarak 650 bin konutun dönüşümünü 5 yıl gibi kısa bir sürede tamamlayacak.
“İstanbul sizin bu zevkinizi çekmeye layık mı?”
– İstanbul’un ikinci gündemi trafiktir. Şuraya doğru dürüst otobüs geliyor mu? Buradaki ulaşım ne yazık ki yapılmıyor. Bu öyle bir belediye başkanı ki, Sancaktepe’de metroyla ilgili açış yaptık orayı geldi toprakla doldurdu. Sen nasıl bir belediye başkanısın? Ne diyor bir de? Akıllı belediyecilik. Sabah işe gitmek, akşam işten eve dönmek, seyahat etmek, kayak yapmak… İstanbul sizin bu zevkinizi çekmeye layık mı? İstanbul tam bir çile şehri haline geldi.
– İstanbul’un raylı sistem uzunluğunu 1000 kilometreye çıkaracağız. Boğazın altına yapacağımız yeni tünelle iki yaka arasındaki raylı sistem geçişlerini bir araya toparlayacağız.
“İstanbul’u üzmemek gerekir”
– Şehir halkına hizmet için tahsis edilen kaynakları yağmalayıp başka amaçlar için deste deste savurmak, bu şehri üzer. İstanbul’u üzmemek gerekir. İstanbul’a bu kötülüğü yapmamak gerekir. Siz hepsini ve daha fazlasını zaten biliyorsunuz. Biz İstanbul’un geriye saran eser filmini 2019’da kaldığı yerden tekrar başlatma yanında, şehri bu cendereden çıkarmaya talibiz.