MHP’li Feti Yıldız komisyondan paylaştı: ‘Yeni bir infaz yasası şart’

Zaman zaman gündeme ilişkin sürpriz çıkışları ile gündem olan MHP Genel Başkan Yardımcısı ve aynı zamanda komisyon üyesi olan Feti Yıldız, TBMM’de 3’üncüsü düzenlenen Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu toplantısından bir kare paylaştı.

Yıldız, bu paylaşımına ilişkin, “Yeni bir infaz yasası şarttır” başlığı attı.

“Toplumun tamamını kucaklayan, temel hak ve özgürlükler alanını genişleten adımlar atılırken yeni bir dil inşa etmek zorundayız. Cezanın amacı; toplumu suçtan korumaktır. Islahın amacı; hükümlü veya tutuklunun tekrar suç işlemesini önlemektir” diyen Yıldız, ‘infaz yasasına’ ilişkin şunları kaydetti:

“HÜKÜMLÜ VE TUTUKLU SAYISININ 420 BİNİ GEÇTİĞİ BU GÜNLERDE…”

“Bu iki amaç birlikte değerlendirilerek makul bir sonuca varılır.

İnfazın temel ilkelerini hatırlatmak gereği duydum.

Bilindiği gibi; ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazına ilişkin kurallar hükümlülerin ırk, dil, din, mezhep, milliyet, renk, cinsiyet, doğum, felsefi inanç, milli veya sosyal köken veya siyasi veya diğer fikir yahut

düşünceleri ile ekonomik güçleri ve diğer toplumsal konumları yönünden ayrım yapılmaksızın ve hiçbir kimseye ayrıcalık tanınmaksızın uygulanır.

Ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazında zalimane,insanlık dışı, aşağılayıcı ve onur kırıcı davranışlarda bulunulamaz.

Hükümlü ve tutuklu sayısının 420 Bin’i geçtiği bu günlerde Tutuklamayı tarif etmek istersek kısaca şunları söyleyebiliriz.

Yargılama sürecinin sıhhati ve maddi gerçeğin her türlü şüpheden uzak şekilde ortaya çıkarılması için şüpheli veya sanığın hürriyetinin tedbir olarak kısıtlanmasıdır.

Katalog suçlarda,kuvvetli suç şüphesi ve somut delillerin varlığı tutuklama nedenidir.

Bazı Siyasi Partiler karşı çıkmış ancak yapılan yargı reformlarıyla tutuklamalara dikey itiraz yolu açılmıştır.

Tutuklama ağır bir tedbir olsa da kural olarak masumiyet karinesini ortadan kaldırmaz.

Tutuklamanın bir araç olduğu, geçiciliği ve orantılı olması izahtan varestedir.

Özgürlük ve güvenlik hakkıyla ilgili mevzuat ve uygulama temelinde bir çok reforma imza atılmış ancak daha yapacağımız işlerimiz var.

İnfaz hukuku, ceza yargılamasının bittiği yerde başlar.

“ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLERDE EN ÇOK DUYACAĞIMIZ KELİME…”

Önümüzdeki günlerde en çok duyacağımız kelime infaz ve infaz hukuku olacaktır.

Her zaman söylediğimiz gibi yamalı bohçaya dönmüş infaz kanununu yeni baştan yapmalıyız .

İnfaz sistemi içerisinde farklı mekanizmaların aynı şahıslar üzerinde uygulanması sistemi karmaşık hale getirmiş, güveni azaltmıştır.

Bize düşen görev ;

hem hakim, savcı, avukat gibi uygulayıcıların hem de hükümlerin anlayabileceği karmaşık olmayan,

oldukça sade, anlaşılabilir cezanın ıslah edici fonksiyonlarını gözeten, infaz eşitliğini ve adaletini sağlayacak ve daha sonra da değiştirmeye ihtiyaç duyulmayacak bir infaz kanunu yapmak olmalıdır.

“BÜYÜK ADALETSİZLİK YAŞANMAKTADIR”

31 Temmuz 2023 tarihi ile ilgili düzenleme, uygulamada bir çok sorunu da beraberinde getirmiştir.

Suç tarihleri aynı olmasına rağmen gerek Yargıtay, gerek istinaf gerekse ilk derece mahkemelerinde farklı tarihlerde verilen kararlar sebebiyle suç tarihleri aynı olmasına rağmen anayasadaki eşitlik ilkesine de

aykırı şekilde farklı infaz rejimlerinin uygulanmasına neden olmuştur.

Büyük adaletsizlik yaşanmaktadır.

İnfaz hukukunda temel amaç, hüküm giymiş suç faillerinin belirlenen ceza miktarına göre bir süre toplumdan uzaklaştırılması ve bu surette toplumun suç ve suçlulara karşı korunması,

hükümlülerin yeniden suç işlemesinin engellenmesi, topluma kazandırılmalarının teşvik edilmesi

ve kanunlara duyarlı hale gelmelerini sağlamaktır.

Dünyanın birçok ülkesinde hükümlülerin mahkûm oldukları hapis cezalarının bir kısmı ceza infaz kurumlarında,

kalan kısmı ise topluma uyum sağlamaları amacıyla ceza infaz kurumları dışında infaz edilmektedir.

Şartlı tahliye ya da koşullu salıverilme olarak nitelendirilen bu müessese, ülkelerin ceza ve infaz politikalarına göre farklı koşul ve sürelerle uygulanmaktadır.

Örneğin, İngiltere, Finlandiya, İtalya ve Polonya’da kural olarak hapis

cezalarının yarısı ceza infaz kurumlannda infaz edilmekte iken, bu oran Belçika’da üçte bire kadar düşmektedir.

Ülkemizde kural olarak hapis cezalarının yarısı, bazı suçlar bakımından ise üçte ikisi veya dörtte üçü ceza infaz kurumunda infaz edilmektedir.

Bir düzenlemeye ihtiyaç olduğu açıktır.”

Related Posts

Protestocular İçişleri Bakanlığı ofisini ateşe verdi

Ulusal medyada yer alan haberlere göre, Johannesburg’un doğusundaki Germiston bölgesinde, kira ödemedikleri gerekçesiyle belediyeye ait konutlardan tahliye edilmek istenen sakinlerle güvenlik güçleri arasında arbede yaşandı. Şehir merkezinde …

Hamas heyeti ateşkes için Mısır’da

Hamas heyeti Gazze’de ateşkes görüşmeleri için, Kahire’nin davetiyle bir kez daha Mısır’a gitti.

CHP’li Çakırözer: “Silivri, adaletsizliğin kalesine dönüştü”

CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, İstanbul’daki saha çalışmalarına Silivri Cezaevi ziyaretiyle başladı. Gazeteci kökenli bir milletvekili olarak tutuklu meslektaşlarını ve yerel yönetim bürokratlarını ziyaret eden Çakırözer, cezaevindeki uygulamalara sert tepki göstererek, “Silivri artık adaletsizlik, hukuksuzluk ve vicdansızlık kalesine dönüşmüş durumda” dedi.

‘Okul birincisi’ skandalına yargı freni

Okul birincisi yerine başka bir öğrencinin ismini ÖSYM’ye bildiren özel okulun skandal kararına yargıdan yürütmeyi durdurma geldi.

Kütahya’da takla atan otomobil su kanalına düştü: 2 yaralı

Kütahya’da takla atıp su kanalına düşen otomobilde bulunan 2 kişi yaralandı.

Amerikan F-35’leri Çin’in kapısına yığılıyor

ABD, İngiltere ve Japonya’nın Batı Pasifik’te gerçekleştirdiği ortak tatbikatta, F-35 savaş uçakları dört uçak gemisinden eş zamanlı operasyon yaptı.