Öğrenciler boykota neden katıldıklarını açıkladı: Geleceğimizi biz kazanacağız

6

Üniversite öğrencileri günlerdir boykot eylemlerini sürdürüyor. İstanbul, Ankara ve İzmir’de bulunan üniversitelerde okuyan öğrencilerin ortak sorunları arasında; gelecek kaygısı, iktidarın baskıları ve demokrasi eksikliği

“SUSMAMIZ VE OLAN BİTENİ KABUL ETMEMİZ BEKLENİYOR”

Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi Lara: “Bu hukuksuz düzene boyun eğmeyi reddederek, ekonomik ve siyasi çıkarlarını halkın üzerinden temin edenlerin planlarını boşa çıkarmak amacıyla boykot sürecini başlattık. Bu ülkenin gençleri olarak, susmamız, boyun eğmemiz ve olan biteni kabullenmemiz bekleniyor. Ancak biz bu beklentiyi yıkıyoruz. Haklarımızı hiçe sayanlara, hukuku kendi çıkarlarına göre eğip bükenlere karşı itaat etmiyoruz. Biliyoruz ki gerçek adalet, yalnızca mahkeme salonlarında değil; sokaklarda, meydanlarda ve hayatın her alanında talep edilmelidir.”

“ADALETİN HERKESE EŞİT ŞEKİLDE İŞEMESİ GEREKTİĞİNE İNANIYORUZ”

Marmara Üniversitesi Radyo, Televizyon ve Sinema öğrencisi Ari: “Günlerdir alanlardayız. Yaşımız, kimliğimiz, ideolojimiz ne olursa olsun hepimiz aynı amaç için yürüyoruz. Bir aradayız çünkü hakkın, hukukun ve adaletin herkese eşit şekilde işlemesi gerektiğine inanıyoruz. Açlıkla, susuzlukla, yorgunlukla sınanıyoruz fakat biz biliyoruz ki asıl sınavımız biz ses çıkarmadığımızda başlayacak. Evden çıkmadan önce içimizde aynı korku: Geri dönebilecek miyim? Bu korkulara rağmen yürüdüğümüz yolları aydınlatmak için umut etmekten ve direnmekten vazgeçmiyoruz. Bütün bu çıkmazlara bir çıkış yolu bulabilmek için giriyoruz. Haksızlığa, hukuksuzluğa teslim olmamak ve adil yargılanma hakkımız için yürüyoruz. Yürümeye ve özgürlüğümüz için sesimiz kısılasıya dek sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz. Hiçbir baskı bizi yıldıramaz. Geri çekilmiyoruz aksine her geçen gün daha sıkı kenetleniyoruz birbirimize. ‘Hak, hukuk, adalet’ diye inlettiğimiz sokaklardan bir gün bunlara sahip olarak geçeceğiz.”

“KORKU VE BASKININ HAKİM OLMASI KABUL EDİLEMEZ”

Işık Üniversitesi Psikoloji Bölümü öğrencisi Serra: “Düşüncelerin özgürce ifade edilmesi gereken bir toplumda, korku ve baskının hâkim olması kabul edilemez. Hak ihlallerinin bireylerin ruh sağlığına ve topluma verdiği zararları biliyoruz. Korku, baskı ve adaletsizlik yalnızca bireyleri değil, tüm toplumu susturur. Bu yüzden, sesimiz duyulana kadar susmayacağız. Dersliklerimizi boş bırakıp meydanlarda buluşacak, düşüncelerimizi cesurca ifade edecek ve mücadelemizi sürdüreceğiz. Boykotumuz, yalnızca bir tepki değil, özgürlüğümüze sahip çıkma kararlılığımızın bir ifadesidir.”

“İSTEDİĞİMİZİ ALANA KADAR DURMAYACAĞIZ”

Medipol Üniversitesi Psikoloji Bölümü öğrencisi Sevde: “Diploma iptaliyle başlayan tepkinin bu kadar kısa sürede bu kadar büyümesinin en temel sebebi artık gençlerin kendilerine ait bir gelecek göremiyor olması belki. Birçoğumuzun doğumundan itibaren maruz kaldığı AKP iktidarı çoktan miadını doldurdu, artık değişim bir seçenek değil zorunluluk. Gerek akademik gerekse ekonomik boykotun hükümet için yıpratıcı olacağını biliyoruz ve sürecin hızlanmasında büyük payı olacağına da eminiz. İstediğimizi alana kadar da durmayacağız.”

“CUMHURBAŞKANI ADAYINI TUTUKLUYORLAR”

Ege Üniversitesi öğrencisi Uzay: “Cumhurbaşkanı adayını tutukluyorlar, diplomaları iptal ediyorlar, öğrenciler aç, işsizlik aldı başını gidiyor. Bu eylemlere katılma nedenimiz belli. Tüm bu hukuksuzluğa karşı bir aradayız. Bizi sokağa onlar itti. Her baskı, her müdahale bu direnişi getirdi. Bizi yıldırma politikaları uyguluyorlar ama boşuna. Biz bir arada olduğumuz sürece bize bir şey yapamazlar.”

“DEMOKRATİK HAKLARIN ENGELLENMESİNE KARŞI SES ÇIKARABİLMEK”

Ekonomi Üniversitesi öğrencisi Arda: “Ekrem İmamoğlu başta olmak üzere çok sayıda muhalif insanın gözaltına alınması ve tutuklanması ile demokratik hakların engellenmesine karşı ses çıkarabilmek. Üniversite öğrencilerinin öncülüğünde başlayan protestoları ve boykotları destekliyorum, çünkü üniversiteler bağımsız ve bilimsel kurumlar olarak eğitim sunmak zorundadır. İktidarın üniversiteleri baskının aracı haline getirmesi kabul edilemez. ‘Diploma iptali’ diye bir şey olamaz. Tutuklanan arkadaşlarımız ve siyasetçiler koşulsuz serbest bırakılana kadar mücadelemiz sürecek.”

“BİZ UMUTSUZLUĞA KAPILMIYORUZ”

Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi Harun: “GSÜ de diğer üniversiteler gibi Saraçhane’den bıktığı için alternatif eylemler düzenleme peşinde. Bu bir kitle hareketi olduğu için farklı siyasi görüşlerin arasında bir orta yol bulunmaya çalışılıyor. Tartışmalar olsa da şu an birlik yerinde diyebiliriz. Küçük bir okul olmamıza rağmen çok gözaltı oluyor, bir arkadaşımız tahliye olurken bir başkası alınıyor. Biz umutsuzluğa kapılmıyoruz, biliyoruz ki arkadaşlarımız doğru yolda ve en kısa sürede bizimle olacaklar. Öğrenciler, eylemleri öğrenci eylemleri olarak tutmakta ısrarlılar.”

“OLAY SEÇME SEÇİLME HAKKININ ELİNDEN ALINMASI”

Dokuz Eylül Üniversitesi öğrencisi Berkay: “Burada olmamızın sebebi, sokaklarda olmamızın, okulu boykot etmemizin en büyük sebebi bize yapılan haksızlıkların cezasını vermek. Çünkü olay sadece birinin veya birkaç kişinin içeri alınması değil, insanların seçme seçilme hakkının elinden alınmaya başlanması. Eğer ki bugün sokağa çıkmazsak, bugünkü yapmamız gerekenleri yapmaz, boykotu devam ettirmez ve süreci düzgün yönetemezsek bundan sonra hiçbir seçim gerçekten seçim olmayacak. Belki de son haklarımız, son şanslarımız, son demlerimiz…”

“DEMOKRATİK SİYASETE, TOPLUMSAL MUHALEFETE YÖNELİK BASKILARIN SON BULMASI”

ODTÜ Öğrencisi Ciwan: “Ekrem İmamoğlu’nun ve 105 kişinin gözaltına alınması ile başlayan süreç, yıllardır içimizde biriktirdiğimiz öfkeyi tutuşturan bir kıvılcım oldu. Yıllardır uyguladığı baskıyı ana muhalefete doğru genişleten iktidara karşı kampüsümüzde binlerce kişilik eylemlerde bir araya geldik. Demokratik siyasete, toplumsal muhalefete ve üniversiteye yönelik baskıların son bulması amacını taşıyan yürüyüşlerimize iktidar ses bombalarıyla, TOMA’larla, kimyasal biber gazlarıyla müdahale etti. Sıra arkadaşlarımızı ters kelepçeyle gözaltına alıp çıplak arama işkencesine maruz bıraktı, tutukladı.”

“GELECEKSİZLİĞE, İRADE GASPINA DİRENİŞİMİZİ BÜYÜTÜYORUZ”

Ankara Üniversitesi Öğrencisi Efe: “Hareketliliği artan öğrencilerin tepkilerinin salt İmamoğlu’nun tutuklanmasına yönelik olduğunu düşünmek pek doğru değil. Öğrenciler için bu tutuklama yalnızca içlerinde biriken öfkeyi aktarabilecekleri bir alan oldu. Öğrenciler daha iyi öğrenim koşullarını, daha berrak bir geleceği düşlüyor. Politik açıdan hayata bakışı farkı olan arkadaşlarımızın yan yana oluşunun da buna gösterilebilecek en net sebep olduğunu düşünüyorum. Boykotlar da bu farklı politik itirazların birleşmesine ön ayak oldu. Birbirimizden kopuk olduğumuz kampüslerimizde hep beraber bir şeyler üretiyoruz. Süreç uzun zamandır uzak kaldığımız dayanışma duygusunun pekişmesini sağladı, hem kampüsümüzde sıra arkadaşlarımızla hem de boykotta olan diğer kampüslerle dayanışma halindeyiz. Geleceksizliğe, irade gaspına ve baskılara karşı kampüslerimizdeki açık derslerle, forumlarla, pankart atölyeleriyle direnişimizi büyütüyoruz.”

“SESİMİZİ DUYURMAK İÇİN BİZE MEŞRU BİR ARAÇ SAĞLIYOR”

Bilkent Üniversitesi Öğrencisi Ece: “Son dönemde yaşanan politik gelişmeler ve ekonomik zorluklar nedeniyle Ankara’da düzenlenen protesto ve boykotlara katıldım. Ekrem İmamoğlu’nun da aralarında bulunduğu 106 kişinin gözaltına alınması, halkın ve dolayısıyla biz öğrencilerin iradesine yönelik ciddi bir darbe. Bu durumu protesto etmek, hakkımızı aramak amacıyla günlerdir kampüslere, sokaklara çıkarak ses yükseltiyoruz. Yaptığımız boykot ve protestolar da sesimizi duyurmak için bize meşru bir araç sağlıyor. Bunu yer yer derslerimize gitmeyerek, yer yer sokakta arkadaşlarımızın yanında durarak yapıyoruz. Şiddet varsa, müdahale varsa ders yok diyoruz, gitmiyoruz. Bu saldırılar bize karşı yapılırken yanımızda durmayan, bize kapı kapatan, teröristlikle suçlayan her bir oluşumu da boykot ediyoruz. Biz ne polise ne ülkemize zarar vermek niyetinde değiliz; biz sadece elimizden alınan haklarımızı korumak, memleketimizi kimsenin eline bırakmak istemiyoruz. Bu yüzden kampüslerimizde de sokaklarda da boykottayız.”

mert can