Özellikle iktidar ve yandaşlarının hedef haline getirdiği sokak hayvanlarına ilişkin düzenlemede sona gelindi.
AKP’nin sokak hayvanlarına ilişkin Meclis’e sunmaya hazırlandığı yasa teklifinde ‘köpeklerin uyutulması’ başlığı altında katledilmesi öngörülüyor.
Söz konusu teklife tepkiler devam ediyor.
Son olarak bir tepki de Türkiye Hayvanları Koruma Derneği’nden geldi.
“KURUMLARIN GEVŞEKLİĞİN CEZASINI, MASUM SOKAK HAYVANLARI ÖDÜYOR”
Dernekten yapılan açıklamada, “Kanunla kendilerine verilmiş olan görev ve sorumlulukları yerine getirmeyen tüm kurumların bu gevşekliğinin cezasını, masum sokak hayvanları öldürülerek canlarıyla ödemeye mahkum ediliyor” denildi.
Türkiye Hayvanları Koruma Derneği’nden yapılan açıklama şu şekilde:
“ACISIZ ÖLÜM !
Masum bir canı isteyerek öldürmenin acılısı da acısızı da cinayettir, büyük günahtır. Sokak köpeklerinin sayısı artmış. Devletin bulduğu çözüm, hayvanların öldürülmesiymiş. Ama acı çektirmeden acısız yoldan öldürmekmiş. Sokak hayvanlarının sayısı çoğaldıysa bunun sebebi sizlersiniz, bizler değil.
Bundan tam yirmi yıl önce 2004’te yürürlüğe giren 5199 sayılı Hayvanları Koruma Yasası, iyi bir yasa idi ama uygulanmadı. Bu yasa, belediyelere sokak hayvanları ile ilgili önemli görevler veriyordu. Bu görevlerin en başında sokak hayvanlarının üremelerini önlemek üzere kısırlaştırma operasyonları yapılması geliyordu. Belediyeler bu görevi gerektiği ciddiyet ve süreklilikle yerine getirmedi. Şimdi mazeret olarak ileri sürüldüğü gibi, eğer belediyeler bu konuda yeterli donanıma ve imkana sahip değildilerse, onlara gereken donanımı sağlamak, bu yasayı hazırlayan devletin göreviydi. Demek ki o da görevini yapmadı.
Sonuçta; kanunla kendilerine verilmiş olan görev ve sorumlulukları yerine getirmeyen tüm kurumların bu gevşekliğinin cezasını , masum sokak hayvanları öldürülerek canlarıyla ödemeye mahkum ediliyor. 2004 tarihinden beri yürürlükte olan Hayvanları Koruma Yasası’nda şimdi yapılması istenilen düzenleme ile amaçlanan, belediye barınaklarındaki ölümleri, yeni düzenlemenin şemsiyesi altında ‘yasal konuma’ kavuşturmaktır. Belediye barınakları zaten birer ölüm kampıydı.
Hayvanlar oralardaki kısacık yaşamlarında da öldürülüyordu. Çevreden toplanırken de öldürülüyordu. Barınakları boşaltmak için dağlara, ormanlara, otoban kenarlarına atıldıklarında da ölüyor , öldürülüyorlardı. Artık ACISIZ ÖLÜM kılıfı altında her şey yasal olacak ve kimse sorumlu olmayacak. Ama bizler, milyonlarca hayvan dostu, masum canların böyle bir katliama kurban gitmelerini içimize sindirmeyeceğiz.”
